26 Haziran 2009 Cuma

İkra ve yaprak sarması...

İkroş bu aralar biraz iştahsız, uyumamakta direniyo, sinirli, inatçı her dedini yaptırmaya çalışıyo yani tipik bir terribble two vakası.
İştahsızlığı konusunda elimizden bişi gelmiyo, ısrar edemiyoruz çünkü yemem derse yemiyo. Acıktım diyo koşarak bişiler getiriyoz, iki lokma alıyo doydum diyo kaldırıyoz. Emir kuluyuz yani o ne derse o:))
Neyse bugünde nazlı yapılan kahvaltının ardından ben evi topluyorum, ikrayla babanneside salonda tv izliyo. Saat 10.30 olmuş dükkana gidicem acele ediyom bi taraftanda.
İkra birden tv izlerken aklına nerden geldiyse " sarma istiyoomm sarmaa yicemmm" diye tutturdu. Haydaa nerden çıktı şimdi bu, tamam sarmayı severde sabah sabah durduk yerde olacak işmi.
Kızım şunu ye diyoz yookk bunu ye diyozz yook. Sarmaaa sarmaa yiceemmm diye tutturdu.
Bi taraftanda iştahsız ya canı bişi istedi diye sevindim.
Hadi anne şuna bi sarma yapalım bari bak sarma diye tutturdu canı istedi herhalde dedim. Saolsun babannesi hemen başladı bir telaş malzemeleri hazırlamaya.
Bizi görseniz yemekteyiz programına katılıyoz sanki nasıl telaş:)))
E işe gitcem bi taraftan yavruya sarma yetiştircez bi taraftan kolaymı:))))
Neysem içini hazırladı babannesi bu daha çiğden bir tabak iç götürdü mideye arkasındanda 3-4 tane pişmemiş sarma:))
Ama nasıl bir iştahla yedi o sarmaları bi görseniz, eli yüzü yağ içinde kaldı ama olsun yedi ya herşeye değdi.
Sonradan pişman oldum keşke yerkene çekeydim fotoğrafını diye. Zaten yukardaki sarmada internetten, o telaşta çekmek aklıma gelmedi evde sarma resmini ve ikrayı.
Ben çıkarken babannesi banyo yaptıracaktı, ilk kez bu hafta ağlamadan gülerek ve el sallayarak gönderdi beni işe.
Meğer keramet sarmadaymış:)))

Hiç yorum yok: