22 Haziran 2009 Pazartesi

Gittik, gezdik, geldik...

Eveett gittik, gezdik ve geldik.
Tekirdağa alıştık diye düşünsemde İstanbula gidince aslında hala bir yerlerimin orada kaldığını hissettim. Ama yeni vatanım hemen alınma, öyle kolaymı bunca yıllık yaşanmışlığı biranda silip atmak.
İstanbulda pek gezemedik ama ben sohbete anneye nazlanmaya doydum, kızlarımda kuzenlere ve oyuna doydu:)))
Dayılarımız, yengelerimiz ve tabii annenemiz bize güzel bir hafta yaşattı teşekkür ederiz hepsine. Birdaha bu kadar uzun kalmaya gidemeyiz ama bu bizi bayağı bir süre idare eder:))
Hem 20 güne kadar Yılmaz dayımızın düğünü var yine 1 günlükte olsa bir İstanbul yapacağız yani.
Düğün telaşları son sürat devam ediyor, biz gidince bizimle ilgilenmek için biraz ara verdiler ama bizden sonra son hız devam.
Arzu gelinin yetişmeyecek diye sıkıntıdan sivilceleri çıkmış. Canım yaa kendimi hatırladım onu görünce, ne zor günler geçiriyorlar aslında, herşey istedikleri gibi olsun inşallah.
Haa bu arada yukarıdaki resimde Aleyna, Arda ve İkra kobastı oynarken:)))
3 kuzen amma kurt döktüler:))) devamı dayının düğününe inşallah
Yukarıda ilk torun, ilk kuzen, ahmetin amma süslü diye takıldığı ama ikranında onun yolunda ilerlediği Aleyna, ananemiz ve gelin ve damat adayı Yılmaz dayı, Arzu yenge.

Ailenin en son üyesi, Yüsramı erkenden abla yapıp papucunu dama atan Belinay:)))

İstanbuldan sonra Cumartesi akşamı köye geçtik, pazar günü döndük.
Kızlarımın halası ve kuzenleride oradaydı. Ordada bol bol oynadı, oyuna gezmeye doydu kızım. Ayçayı öpücüklere boğdu ikroş ama halasıyla resim çektirirken biraz hasta ve uykusuzdu onun için nasılda durgun çıkmış kuzum. Yüsracıkta salıncak keyfi yapıyo yukarda.


Hiç yorum yok: