13 Eylül 2011 Salı

sonbahara girerken...

Geçenlerde bloğum ne durumda bir bakayım dedim. Girmişkende geçmişteki resimleri, yazıları okudum ve vay bee dedim. Gerçekten şu an yazamasamda, resim yükleyemesemde ne iyi etmişmde bu bloğu açmışım diye düşündüm. Arşive bakarken resmen geçmişe geri döndüm. Çocuklar büyüdükçe zaman ayırmak zor ama ara arada olsa yeniden yazmaya yada en azından resim yüklemeye karar verdim. Albüme ne gerek var gir bloğa geçmişi canlı canlı yaşa.
Bugüne kadar neler oldu kısaca yazayım; geçen sene okulumuz çok güzel bir yılsonu gösterisiyle kapandı ama tembel anne o anları ölümsüzleştiremedi. Sonra yaz geldi, gezmelere gidildi, sonra yeniden okul açıldı ve yeniden okula başlandı. Bayramdan hemen sonra kreşimiz yeniden açıldı ve İkra yaz boyu çok özlediği okuluna kavuştu. Sırada Yüsrayı okullu yapmak var ama Yüsra kasım doğumlu olduğu için biraz ağırdan alıyoruz. Bugün İkranın okulunu kırdık (malum haftasonu çalışıyoruz) ve ailece sonbaharda İstanbulda nasıl güzel bir gün geçirilirse onu yaptık. Gemiye bindik karşıya geçtik, kuşlara yem attık, yemek yedik, camiye gittik birsürü şeyi birgüne sığdırdık. Kızlar yorgun ama çok mutlu bir gün geçirdi. Biz ise onların mutluluğuna bakıp bakıp herşey için Rabbimize şükretti. Artık iki kardeş değil iki arkadaş oldular ne mutlu bize, ne mutlu onlara.
Gerçi akşam eve gelince Yüsranın yorgun olduğu herzaman adet edindiği gibi mızmızlanması bizi çileden çıkardı ama olsun, boyunun ablasına ulaştığına bakmayın o daha küçük, büyüyünce yapmayacak inşallah deyip kendimizi teselli ettik:))) İŞte çekebildiğimiz birkaç kare...



















28 Nisan 2011 Perşembe

Selam yaşıyoruz, burdayız:))

Çok uzun zaman oldu yazmayalı, bloğa resim koymayalı. İyiyiz çok şükür, büyüyoruz ve sağlıklıyız çok şükür. Ama çok yoğunuz birtürlü bloğu yazamıyoruz. Kısaca bahsetmek gerekirse; İkra kreşte çok mutlu, herşey çok şükür iyi gidiyor. Yüsra büyüdü ablasına yetişti nerdeyse ikiz gibi oldular. Şimdi kreşteki aktifitelerden birkaç kare ekleyeyimki bloğa hem unutulmayalım hep bloğumuz güncellensin:))




















3 Şubat 2011 Perşembe

Felekten birgün:))

Kreşimiz karne gününden sonra, çok hasta çocuk olduğu gerekçesiyle 3 gün dinlenme tatili yaptı. Bizde bu tatilden ist,fade felekten birgün çaldık:)))








2 Şubat 2011 Çarşamba

İkra, Kreş ve Resimler...

Cuma günü çok güzel bir partiyle karnemizi aldık. 15 gün tatil olmasakta karne havasını soluduk okulda:) Çok mutluyduk anne kız ogün. Okulu bize karneyle beraber çok güzel birde hediye hazırlamış. İkranın kreşe başladığı günden itibaren, ara ara çektikleri resimlerden güzel bir albüm yapmış. Biirsürü resim içinden kura ile seçtiğim birkaç resmi bloğumuza ekledim.
Ha bu arada nasılız bu aralar maaile; çok şükür şeytan kulağına kurşun bu aralar hepimiz mutlu ve huzurluyuz. Bakalım sendromlarımız nezaman nüksedecek. Olsun bu günlerin tadını çıkartıyoruz:)))










13 Ocak 2011 Perşembe

Zorsun be kızım...

Hani İkra kreşe alışmıştıda, kıskançlığı gitmiştide, normale dönmüştüde bende rahatlamıştım ya. Yani en son yazımda öyle yazmıştım ama annelerin hiçbirzaman tam anlamıyla rahatlayamayacağını, bir dert biterse diğerinin mutlaka başlayacağını, annelerin neden bukadar çabuk yaşlandığını, 3 gündür yoğun bir şekilde anlıyorum. Şimdiki sıkıntımmı ne... YÜSRA...

3 gündür tabiri caizse kök söktürüyor bize özelliklede bana. Aman Yarabbi bu çocuk daha dün minicik birşeydi, altını al, mamasını ver tamamdı. Etrafına devamlı gülücükler saçan mülayim sevimli vede çok güzel bir bebekti. Bu bebek hangi ara büyüdüde, inadım inat popom iki kanat diyen bir çocuk halini aldı.
Hastaydık tam iyileşemedik ve iştahımız hiç yememe derecesinde kesildi. Gerçi hiç yememe olayının hepsi hastalıktanmı yoksa benim ısrarlı yemek yedirmelerim sonucu oluşan bir inattanmı çözebilmiş değilim. Geniz akıntısı varmış buna bağlı olabilirmiş iştahsızlığı, şimdi antibiyotik kullanıyoruz, bakalım nezaman normale dönecek iştahımız. En azından hiç yememeden az yemeye nezaman terfi edeceğiz bakalım. Bu yetmezmiş gibi diş çıkartıyoruz, buda yetmezmiş gibi 2 yaş sendromunu doruklarda yaşıyoruz. Dediği olmadığında apartmanı inletene kadar ağlamalar, kendini yerlere atmalar, sinir krizlerine girmeler ve bir türlü sakinleşememeler, sakinleşemeyince saldırganlaşmalar ve anneyi çileden çıkartıp hüngür sümük ağlatmalar. Dahası var, bunlarla sınırlı değil yaptıkları. Herşeyi yazıcam kızım, yazıcamki ileride çocuğun da sana aynısını yaparsa ben kime ne yaptım ki bu çocuk böyle oldu demeyesin. Lakin bu aralar çok sık senin çocuğunda sana bunları yapsın kızım demeye başladım. Sonracığıma herşeye mızmızlanmalar, hep kucak istemeler, eve hiç ama hiçbir iş yaptırmamalar.
Hiçbirşeyi ablayla paylaşmama durumumuzda var. Tamam güya bilinçli anneyiz ya devamlı okuyoruz. Bu yaşlarda benmerkezci oluyormuş çocuklar, hiçbirşeyi paylaşamıyorlarmış. Bizde buna önlem olarak herşeyden birbirinin aynısı iki tane alıyoruz. Ama Yüsra hanım ikisinide istiyor. Hadi iyi tarafına gelip 10-15 dakika paylaşsa bile, 20. dakikada ikisini birden almak istiyor alamazsada ortalığı yıkıyor. E ben nasıl diğerini sen ablasın diyeyip, desem bile 3,5 yaşındaki çocuktan nasıl devamlı olgunluk bekleyeyim. Hadi bakalım kitaplar bunuda yazsın...
Çok ağladığı zamanlarda odasına koyup otur burda ağla deyip kapısını kapatıyordum sakinleşsin diye. Dün yaptığı olay beni tam anlamıyla dumur etti. Olmayacak birşey istedi bende hayır dedim. Tabi hemen ağlama silahı ile saldırdı. Boğazları yırtılana kadar ağladı ama yapmadım dediğini. Sinirini alamadı ve çığlık çılığa elimden tutup beni odaya götürdü, kapıyı üstüme kapattı ve çıkmamam için yine çığlık çılığa ağladı. Yani beni cezalandırdı küçük sıpa. Dumur oldum resmen. Bugün yine aynısını yaptı sinirlenince elimden tutup odanın birine götürüp beni üstüme kapıyı kapatıyor, çıkarsam ortalığı yıkıyor. Tabi bugün taviz vermedim alışkanlık haline getirmesin diye, krize girdik yine. Peki kriz anı geçince napıyor. Anne diye boynuma sarılıyor, bana sarılarak ağlıyor, sünrada normale dönüyor.

Biliyorum bir dönemdeyiz, herşey üstüste geldi, belki bende kriz anını iyi yönetemedim ve küçük bir kıvılcım yangına döndü, biliyorum elbet geçecek İkradada yaşadık bu yaşlarda benzer şeyleri ve çok şükür şu an herşeyimiz düzenli ve harika, biliyorum şu an kişiliğini ön plana çıkarma gayretinde ben bir bireyim diyor ve illaki sakinleşecek ve benim kadar sende bilki kızım, seni dünyalar kadar seviyorum ama şuda bir gerçek ki; zorsun be kızım...