2009 dan kalma bir yazı, bu blogda durmalı.
9 yıl önce
Düğündü, kınaydı, İstanbuldu, köydü derken nihayet bir haftasonuda evimizde kalabildik. Sabah miskinlik yaptık diyemiycem çünkü kızlar sağolsun haftaiçi haftasonu dinlemeden hergün erkenden kalkıyorlar. Yine aynı saatte kalktık ama haftaiçi kısa tuttuğumuz dördümüzün yaptığı yatak keyfini bugün uzun tuttuk:)) Kahvaltı, kızların uykusu ve öğle yemeklerinden sonra attık kendimizi dışarıya. Sıcak olduğu için kapalı yerleri tercih ettik, alışveriş yaptık, dondurma yedik, eğlence merkezinde oynadık, yorulduk geldik eve. Yukarıda Yüsra benim hazırlanmamı beklerken sıkıntıdan ayakkabı bağıyla oynamaya başlamış:))) İkra hanımda babasıyla aşağıda bizi bekliyor.
Eve gelip çocuklar uykusunu alıp havada serinleyince hadi birde havuz keyfi yapalım dedik. Tekirdağa taşındık sahil kasabası diye, evin karşısında deniz, sitede havuz var ama biz doğru düzgün ne deniz ne havuz sezonunu açmıştık. İkra gerçi bir kere daha kuzenleri geldiğinde girmişti havuza buda ikinci sezon açılışı oldu yani:)) Ama bir çocuk bu kadarmı su kuşu olur. İndiğimizde saat biraz geç olmuştu, havada serinleşti, İkra havuzun içinde bir süre sonra titremeye başladı ama çıkarabilmek ne mümkün. Kızım çıkalım yine geliriz üşüdün diyoruz, üşümedimmm çıkmıycammm diye kendini yırttı. Sonunda abiler kızıyo falan diye ikna ettikde çıkarabildik kuzuyu. Yüsra kuzusu benim kucağımda ablayı izlemeyip etrafa gülücükler saçmakla meşguldu.


İki gelin bir görümce:)))
Evett yukarıdaki resimlerdede görüldüğü üzere kardeşimin düğününü yaptık çok şükür. Düğün genel anlamda çok güzel, çok organizeli ve çok eğlenceli geçti. Ama benim için nasıl geçti diyorsaniz İkra sayesinde kabus gibi diyebilirim. İkra sanırım kalabalığın etkisi, üzerindeki fazla ilgi ve tabi babasının olmaması (dükkanı bırakamadığı ve düğünde Cuma günü olduğu için gelemedi) gibi nedenlerle kucağımdan inmedi, kimseye gitmedi, beni oynatmadı, kendi oynamadı yani yaka iğnesi gibi yakama bi yapıştı indirebilene aşkolsun. Ne babannesine, ne ananesine, ne dayılarına kimselere gitmedi, almak isteyen olunca ortalığı yıktı. Düğünde Yüsramın resmi bile yok çünkü resimleri bir düğün başında birde İkra uyuyunca yani düğün sonunda çekebildim. O esnalardada Yüsracığım uyuyordu. Düğün sırasında Yüsracık babannesinin kucağında müzik çaldıkça zıp zıp zıpladı, gülücükler saçtı, alkışlar yaptı ama ben İkrayla bütünleşmiş olduğum için çekemedim bu anları. Ah İkra ahh büyüyünce oku bunları, senin yüzünden son kardeşimin düğününde yabancı gibi masadan kalkamadım, sinir kübü bir şekilde düğünü tamamladım. Allahta 12 de uyududa son bir saatte biraz görümce gibi pistte salınabildim:))