29 Eylül 2009 Salı

Bu aralar biz...

Biz bu aralar ne yapıyoruz. Ahh neler yapmıyoruz ki ev lunapark gibi devamlı koşturmaca ve aksiyon. Bi bakıyorum Yüsra yok ortada Yüsraaa nerdesin diye seslenince masanın altına bi bakıyorum ki muzipçe bakan bir yüz:))
İkra hanımda bi resim merakıdır gidiyo, elinde boya kalemleri boyama kitabı ders çalışır gibi ciddi bir ifadeyle boyama yapıyor büyük kuzu.

Tabi hoop küçük cadı yanında bitiveriyor ve başlıyor hırlaşma:))


Burdada yine bol eğelnceli bir gün. Pazar günü babamız evde, hava kapalı soğuk dışarı çıkamıyoz e ozaman evde eğlence bulmak lazım. Babaları koymuş kuzuları sepete, sepetin ucunada bir ip, kah ikra yüsrayı çekiyor, kah baba ikisini çekiyor yorulana kadar oynuyorlar.

E o yorgunluğun üzerine yemekten sonra sandalyede sızıp kalıyor küçük kuzu:)))

24 Eylül 2009 Perşembe

Bir Bayram böyle geçti...

Ramazanın rehaveti, bayramın telaşı derken herşeyi atlattık ve rutin hayatımıza döndük. Geçen Ramazan bayramında 3 kişi iken bu bayramda 4 kişilik bir aileydik çok şükür. İkra bayramın ilk günü tüm yasakları delerek şeker çikolata ile beslendi. Ben; eyvah hasta olacak, kusacak , ateşi çıkacak diye endişelenerek, İkra ise hergün bayram olsa diye sevinerek geçirdi ilk günü.

Bayramın 2. günü baba tarafından kuzenler Ayça ve Kayrayla köyde, soğuk havaya rağmen yeşilliğin ve temiz havanın tadını çıkartarak geçirdiler.
3. günü ise anne tarafından kuzenler, Aleyna, Arda ve Belinayın bizi ziyarete gelmesiyle evde kudurarak geçirdiler:))

11 Eylül 2009 Cuma

Tahtınızda bahtınızda güzel olsun...

Bu aralar ne resim çekebiliyorum, ne yazı yazabiliyorum. Hayat tüm hızıyla devam ediyor, kızlar hergeçen gün büyüyor, yazacak pek çok olay birikiyor ama bende tık yok. Ramazan rehavetimi, havanın kasvetimi bilmem ama bişiler engelliyor beni. Birde duygusalım ki bu aralar, öte git dese biride ağlamaya bahanem olsa modundayım.
Kuzulara bakıyorum bakıyorum dahada duygusallaşıyorum. Çok hızlı bir şekilde büyüyorlar, büyüyecekler ve hiç anlamadan birde bakacağım ki üzerine titrediğim meleklerim çoktan ele karışmış, başkaları için üzülür olmuş, başka hayatlar kurmuş olacaklar kendilerine. İşte bunu düşününce içim sızlıyor; acaba diyorum başkalarıda benim gibi titreyecekmi üzerlerine, başkalarıda benim gibi bakarken yüzlerine içi eriyecekmi, benim solarlar diye dokunmaktan bile çekindiğim gibi onlarda çekinecekmi.
Tahtınızı yapmak için elimizden geleni yapacağız kuzularım, inşallah Rabbimde bahtınızın güzel olması için yardım eder size.
Dilerimki sizi seven, size değer veren insanlarla karşılaşır çokkk mutlu olursunuz inşallah. Yaptığınız yanlış tercihler sonucu size yardım edemeden, dışarıdan kahrolarak izlemek zorunda bırakmazsınız inşallah bizi.
Herzaman çook mutlu olun kuzucuklarım, o kadar mutlu olun ki geçmişi özlemeye zamanınız olmasın. O kadar mutlu olun ki, gözyaşlarınızı akıtmak için değil, mutluluğunuzu paylaşmak için gelin ana-baba ocağına.
Kısacası meleklerim tahtınızda bahtınızda güzel olsun.
Rabbim sizi kanatları altına alsın...